VALERIE ÇELEBİ

RESİM SERGİSİ
"DEVİNİM"

29 Mart – 16 Nisan 2005

1962 yılında Paris’te doğan Valerıé Çelebi, liseden sonra Sorbonne Üniversitesi’nde mütercim tercümanlık okumuş; çocukluğunda başlayan resim sevgisi, akademi eğitimli annesiyle, resim aşığı babasının evde yarattıkları atmosferle beslenmiş ve sonunda ressam olmuş. Artık eşi ve iki çocuğuyla İstanbul’da yaşıyor. Valerıé, resme dair sorunsalların çözülmesinde Mahir Güven’den ve İrfan Önürmen’den destek almıştır; bugün de ürettiklerini İrfan Hoca ile paylaşmak kendisine heyecan vermekte... Önürmen de onun resmini şöyle özetliyor: “Analitik bir resim anlayışı olan Valerıé ,derinliği sever ama tualin yüzeyini daha çok sever ve resimde kurguladığı neredeyse

 matematik dengelerle duyguları arasında çatışır durur; çünkü resmin bir serüven olduğunu bilir...” Ressamımız çevresini, önünü alamadığı bir dürtüyle gözlüyor; bu izlenimleri düşünsel boyutta irdelerken, bazılarını da resimleştirerek yüzleşmeye yöneliyor. İşte bu serginin konusunu oluşturan ve İstanbul Boğazı’ndan sık sık geçtiğini bildiğimiz, tankerlerin resmine girişini Çelebi “tepki” olarak niteliyor ve duygularını şöyle anlatıyor: ”Güzellik adına resim yapmıyorum. Benim yıllardır yaşadığım bu şehre dair bir hikayem var. Bu öykünün baş rollerini tankerler üstlendi; çünkü ben kentliyim; sanayi ürünü olan şeyler beni ilgilendirir. Çok sevdiğim İstanbul ve onun eşsiz süsü Boğaz da beni ilgilendiriyor. Bütün bunları birleştirince, yani duygusal pazılımı oluşturunca, bu sergi ortaya çıktı. Sevgi ve hayranlıkla seyrettiğim Boğaz’da , sahneye girişleriyle ne duygular yaşatmadı ki o dev tankerler bana: Endişe ve hayretle izlerken, kendimi tehdit altında hissettim; hantal ve Boğaz’a nazaran oransız büyüklükleriyle , kuşatılmışlık ve teslim alınmışlık duygusu ile durup uzun sürelerle onları tutulmuşcasına, defalarca gözlediğimi anımsıyorum. Çünkü büyüleyici bir yanları da var; şehrin ortasından fütursuzca ve meydan okurcasına geçip gitmeleri, ürkütücü olduğu kadar, çekici de geldi hep bana“. Valerıe Çelebi’nin, uygarlığın önünde durulamayacağı gerçeğiyle, öznel algılamalarının kesiştiği noktada yaptığı resimlerinden oluşan ilk sergisini onurlandırmanızı dileriz.

Fatma Ekeman